top of page

Bir şeye karşın, iki şey



Sen kuzeyden esen karayel,

Ben ise güney denizinin, karaya vurduğu inci.


Bana güneş çehreni anımsatır,

Cümlelerimin her biri özlemli kızıl satır.


Ay çiçeklerine el salla, güneşi anımsatan her şeye el salla.

Beni yanıltan inanç, senin ay çiçeklerine el sallaman kadar saçma,


Harabesi taşlanmış duygular, kim bilir ne kadar yorgunlar.

Azledilmiş bir yalnızlıktan çıkan, bir savaşçı gibi yorgunlar…


Hiçbir şey dağıtmaz gönlümün sisini, sesinden başka,

Köprünün karşısı vuslatı vadetmiyor; yeni yol bul, bu aşka!


Bir şeye karşın, iki şey; iki şeyde ne kadar gerçekçiyse o kadar tahayyüle bağlı,

Birincisi senin siyah pelerinin, ikincisi senin silahının karşımda durduğu…


Sakla beni,

Gönlünün kenarında köşesinde değil, harabesinde sakla;

Belki çiçek olurum, harabendeki taşlara…





bottom of page