1950'li yılların ortalarında, Japonya'nın okyanusa kıyısı olan körfez kenti Minamata'da yaşayan insanlar kedilerin akıl sağlıklarının yerinde olmadığını, sürekli dans ettiklerini düşünüyordu. Çünkü kediler sürekli koşarak garip sesler çıkarıyor hatta denize ve ateşe atlayarak yaşamına son veriyorlardı. Halk kedilerdeki bu hastalığa dans eden kediler ismini vermişti. Altı yıl sonra ise kedilerde görülen hastalık insanlarda da görülmeye başlamış; insanlar yürüme, konuşma, görme güçlüğü çekmiş hatta yüksek ateş sebebi ile nöbet geçirmeye başlamışlardı. Şimdi de insanlar mı akıl sağlıklarını yitiriyordu, tüm bu felakete neden olan neydi ? Gelin beraber bakalım.
Kedilere yakından bakıldığında nöbet geçirdiği anlaşılıyordu. Aynı durum insanlarda da vardı. Halk, bir süre hastalığın bulaşıcı olduğuna inandı bu yüzden; evlerini, eşyalarını, kendilerini dezenfekte etmeye, hasta olan kişileri karantina altına almaya başladılar. Bu yıllarda doğan çocuklarda ise nörolojik hasarlar görülmüş, görme, hareket etme yetilerini tam olarak kullanamamışlardır.
1959 yılında hastalığı araştırmak için gelen kişiler felaketin sebebinin Minamata şehrinin yakınlarında önemli kimyasal maddeler üretip ihracatını yapan CHISSO Fabrikası'ndan kaynaklandığını belirtmiştir. Fabrikanın kimyasal işlemlerde kullandığı yüksek miktarda cıvanın denize atılması, deniz canlılarının neredeyse hepsinde cıva birikimine sebep olmuştur. Halk ise geçimini balıkçılıktan sağladığı ve deniz ürünlerini tükettiği için bu durum tam anlamıyla felakete dönüşmüştür. İnsanların, deniz canlılarının, balıkların, kedilerin, kuşların canlarına zarar vermiş, hatta ölümlerine neden olmuştur.
Peki araştırmacılar bu hastalığın kaynağının fabrika atıkları olduğunu tespit ettikten sonra ne oldu? Araştırmacılar hastalığın kaynağını CHISSO Fabrikası olduğunu işaret etse de, fabrika on iki yıl boyunca denize atıklarını bırakmayı durdurmamıştır. Halk ve orada yaşayan bütün canlılar on iki yıl boyunca kimyasal atıklara maruz kalmıştır. Japonya hükümeti on iki yıl sonra durumu doğrulayıp, fabrika kimyasal atıkları denize attığını kabul ettikten sonra fabrika kapatılmıştır. Fabrika kapandıktan yirmi yıl sonra ancak deniz tamamen temizlenip eski haline gelebilmiştir.
Japonya'da hâlâ denize dökülen atıklar sorunu vardır. Özellikle hamilelerin bazı balıkları yemesi yasaktır, bazı balıklara ise yeme sınırı getirilmiştir. Minamata'da yaşanan bu felaket endüstriyel toplumun doğaya ve canlıya ne kadar zarar verebileceğinin sadece bir örneğidir.
Kommentare