top of page
psikologumbenim

En İyi Versiyonunuza Ulaşmak İçin Yapmanız Gereken Tek Şey “DURMAK”


 

Ne kadar çok durursanız, o kadar çok anlarsınız.



Karar vermek beynimizin frontal lobunun görevleri arasındadır ve durmaksızın bizim için çalışır. Yani zihnimiz her an bir şeylere karar vermek zorundadır. Bir günümüzün nasıl geçeceğini ise her an verdiğimiz o kararlar belirler. Ve takdir edersiniz ki günlerimiz haftalarımızı, haftalarımız yıllarımızı, yıllarımız da alışkanlıklarımızı ve aslında tüm hayatımızı belirleyen elimizdeki en kıymetli sermayemizdir. Bu yüzden her an verdiğimiz kararların ömrümüz demek olduğunu anlamak en iyi versiyonumuza ulaşmak için iyi bir adım gibi görünüyor. En doğru ve stratejik kararları verebilmek, insanın kendisinin en iyi, en başarılı, en mutlu, ve en huzurlu versiyonuna ulaşması için kendine kazandırması gereken bir beceridir. Şimdi kendinizin “en”i olabilmeniz için bilmeniz gereken basit ama etkili davranışın neden durmak olduğunu anlamaya çalışalım.



İnsan davranışı sonu olmayan bir okyanus gibi hala keşfedilmeyi bekleyen sırlarla doludur. Yine de evrenin işleyişine bakarak fikir sahibi olduğumuz, tahminler yürütebildiğimiz alanlar vardır. Biraz fizik, biraz kimya, biraz da matematik seven her zihin iyi bir gözlemci olduğu zaman insanlarla ve hayatın işleyişiyle ilgili bilgilere ulaşabilir. İşte bu bilgilerden biri de durmayı bilmenin nelere sebep olduğudur. Yeri geldiğinde durabilmek, daha doğrusu her an durabilecek güçte olmak insana inanılmaz bir kavrayış gücü kazandırır. Peki bu nasıl oluyor?



Evrende her şey bir enerjidir. Biz de nefes alırken, hatta öylece dururken bile bir enerji harcarız. İşte esas mesele ise bu enerjiyi kontrol edebilmek ve istediğimiz yere yönlendirebilmektir. Tam bu noktada önemli olan bir beceri ise farkındalıktan geçiyor. Stresli ya da duygusal olarak yoğun bir anınızda çok fazla düşündüğünüzü ve hareket ettiğinizi fark edip buna müdahale etmeniz gerekiyor. Kısacası, her zaman enerjinizi verimli kullanmak, boş yere tüketmemek ve en önemli yerlerde kullanmak bu işin özü olmaktadır. Örneğin o gün hoşunuza gitmeyen bir şeyler oldu, bu çok basitçe birinin size olan kaba davranışı bile olabilir, ve kendinizi kötü hissettiğiniz için hayata küsüp yıkıcı bir enerjide gününüze devam ettiniz. Halbuki kendinize beş dakika bile olsa zaman ayırıp hiçbir şey yapmadan sessizce dursaydınız, var olan enerjinizi kötü şeyler hissetmeyi fazla uzatmadan anlayışa ve hoşgörüye verirdiniz.



Bunu basitçe açıklayacak olursak frekans terimi üzerinden gidelim. Frekans ƒ ile gösterilir ve 1’in zaman’a (T) bölümü ile elde edilir. Yani bir olayın frekansı belli bir zaman içinde kaç kez tekrar ettiği, yani sıklığıdır. Zaman 0’a yaklaştıkça frekans + sonsuza, zaman arttıkça frekans – sonsuza yaklaşır. Yüksek frekanslara gittikçe dalga boyu küçülecek (1mm-10mm) ve hızlanacak. Yani enerji zamanda ve mekanda küçülecek. Artık enerji dağınık değildir, tek bir yerde toplanmıştır ve yönlendirilmeye uygun hale gelir. Yani tıpkı yeni uyandığınız saatler gibi, uzun süre enerji toplayıp ve güne başlamaya hazırsınızdır. Zaten en iyi kararlar da (irade gerektiren) bu yüzden sabah saatlerinde verilir. Demem o ki, enerjinizi dağıtmamayı gün içinde durma seansları yaparak başarabilirseniz her an yeni uyanmış kadar iyi kararlar verebilir, ve siz de hayatınız üzerinde söz sahibi olarak en iyi versiyonunuza doğru durabilirsiniz :).

 






2 comentarios


Beyzanur Akdemir
Beyzanur Akdemir
25 ago 2021

Farkındalık ve aydınlanma doğrultusunda bir nefes alıp durabilmek dileğiyle :) Emeğine sağlık :)

Me gusta
psikologumbenim
25 ago 2021
Contestando a

Senin de okuyan zihnine gözlerine sağlık, çok teşekkür ederim 🌷

Me gusta
bottom of page