Tasarımcılar için yaratmanın ve etkilemenin yolu renklerden geçer. Renkler, sanatçıların farklı etkiler yaratmada kullandığı etkin bir araçtır. Heyecan, hareket, duyguları dışa vurma ve gerçekliği yansıtma gücüne sahiptirler. 19. yy. ortalarında fotoğraf makinesinin keşfiyle birlikte sanatçılar, çevremizi saran dünyanın renklerinin ışık sayesinde görülebildiğini keşfettiler. Bundan önce, lokal renkler göze ilk çarptıkları gibi kullanılmaktaydılar. Gökyüzü; maviydi, çimenler; yeşil olmalıydı. Ama bu kadar basit olabilir miydi? Aslında, güneşli bir günde gökyüzüne bakacak olursanız, ufka doğru giderek sararan ama başınızın üzerinde çok daha fazla mavi bir gökyüzü göreceksiniz. Buradan da anlaşılacağı gibi renkler ışığa bağlı olarak farklılaşırlar.
Renk, ışığın gözün retinasına değişik biçimde ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır. Bu algılama, ışığın maddeler üzerine çarpması ve kısmen soğurulup kısmen yansıması nedeniyle çeşitlilik gösterir ki bunlar renk tonu veya renk olarak adlandırılır. Tüm dalga boyları birden aynı anda gözümüze ulaşırsa bunu beyaz, hiç ışık ulaşmazsa siyah olarak algılarız. Renk, algılama ile ilgili bir olgudur. Renkler, ışığın nesneler üzerine çarparak gözün retinasına ulaşması ile ortaya çıkar. Bir ışık (güneş ışığı ya da yapay bir ışık) insan gözüne aynı biçimde ulaşmaz. Göze ulaşırken ışığın yapısına ya da nesnenin biçimine göre farklılık gösterir. İşte retinaya ulaştığındaki bu farklılıklar renk tonu olarak isimlendirilir. Dolayısıyla renk duyusal bir olgudur, herkes renkleri farklı biçimlerde görebilir. Renkleri algılama şeklimiz fizyolojik özelliklerimize bağlıdır.
ANA RENKLER-ARA RENKLER:
Doğada milyonlarca renk vardır. Ancak; bu renkler belli renklerin karıştırılması ile oluşmuştur. Renkler farklı tonlarda bulunarak bulunduğu nesneye daha da anlam katar. Doğada bulunan renkler ara renkler ve ana renkler olarak sınıflandırılmaktadır.
Doğada bulunan ve temel olan renklere ana renkler denir. Kırmızı, sarı ve mavi ana renkler olarak bilinirler. Onlar saf renktir, başka bir rengin karışımından meydana gelmemişlerdir. Ana renkler aynı zamanda ara renklerin oluşumunu sağlamaktadır.
Turuncu, yeşil ve mor olan diğer üç renk ise, ara renk olarak adlandırılırlar. İki ana rengin bir araya gelmesiyle oluşmuşlardır. Ara renkler ana renklerin ikişerli olarak eşit oranlarda karıştırılmasıyla elde edilmektedir. Ana ve ara renklerin birbirleriyle karışmaları sonucu birçok farklı renk elde etmem mümkün. Kırmızı ve mavinin karıştırılmasıyla ile mor, kırmızı ve sarının karışmasıyla turuncu, mavi ve sarının karışımı ile yeşil rengi elde edilmektedir. Herhangi bir renge siyah ya da beyaz katılarak renklerin tonları elde edilmektedir. Bu sayede doğada binlerce renk elde edilmiş olur. Birbirleriyle karıştırılarak elde edilen renklere anımsattıkları değerli taş ya da çiçek isimleri konmaktadır.
Işık, bir objenin üzerine vurduğunda, obje bu dalga boylarının bir kısmını emer ve geri kalan dalgaları bizim renk olarak gördüğümüz şekliyle geri yansıtır. Siyah renk dalgalarının tümünü emer, böylece diyebiliriz ki siyah aslında renk yokluğudur ve beyaz da tüm renklerin bir araya gelmesidir.
SICAK-SOĞUK RENKLER:
Renk çemberinin bir yarısında gördüğünüz kırmızı, turuncu ve sarı “sıcak renkler” olarak gruplanırlar. Kavram olarak sıcaklığı çağrıştırır ve insanda canlılık etkisi yaratır. Çemberin diğer yarısındaki mavi, yeşil ve mor ise soğuk renklerdir. Dinlendirici ve rahatlatıcı özelliklere sahip olan renklerdir. Bir yüzey üzerinde tüm renkler kullanıldıklarında, sıcak renkler daha çok göze çarpar ve öne gelir, buna karşılık soğuk renkler daha az göze çarparak geriye kaçarlar. Örneğin; bir manzara resminde, arka plandaki ağaçları öndekilere oranla daha mavi-yeşil renklerde resmederek geri planda durdukları hissi verebilirsiniz.
TAMAMLAYICI RENKLER:
Diğer adı karşıt renk olan tamamlayıcı renkler, renk çarkındaki ana renklerin karşısına gelen ara renklerdir. Örneğin; kırmızının karşındaki renk yeşildir, mavinin karşısında ise turuncu vardır. Renk çarkında ana rengin karşısına gelen ara renk, birbiriyle uyum sağladığı için tamamlayıcı renk olarak isimlendirilmiştir.
ANALOG RENKLER:
Görünüşleri itibariyle benzerlik gösteren renklerdir. Örneğin; sarı ve yeşil, kırmızı ve turuncu, mor ve mavi analog renklerdir. Analog renkler birbirleri ile uyumlu oldukları için yan yana kullanılabilir.
MONOKROMATİK RENKLER:
Bir rengin tonu ana renk ile birleştiğinde elde edilir. Örneğin; bir ana renk, siyah beyaz ya da gri ile birleşerek göze hoş gelen iyi bir uyum yakalar.
AÇIK RENKLER:
Sakinleştirici renklerdir. Mavi, yeşil, pembe, beyaz, gri, sarı ve kahverengi açık renk grubuna girer. Bu renkler huzur ve dinginliğin ifadesidir.
KOYU RENKLER:
Daha çok kış mevsiminde tercih edilir. Romantizmin simgesi olarak da bilinir. Siyah, gece mavisi, vişne çürüğü, bordo, kahverengi, fuşya, lacivert ve mürdüm koyu renk sınıflamasına giren renkler arasındadır.
“Bazı ressamlar güneşi sarı bir noktaya çevirir, bazıları da sarı bir noktadan güneş yapar.”
ความคิดเห็น