top of page

Kuru Umut


Gidenin ardından bakakalmak da durdurur zamanı. Giden, hayatın akışında izlerini yavaş yavaş kaybettirip yeni boyutlara açılırken kalan, o anın içine hapsolur ve giden, anahtarı da kendiyle birlikte başka boyutlara götürmüştür çoktan.

Giden, mevsimlerini değişip yeni baharlara açılırken kalan, kışın ayazında aynı soğuğu aynı kasveti tekrar tekrar yaşar kuru dallarıyla. Kısır bir döngüde her gün tekrar, tekrar ve tekrar...

Yağan yağmurdan medet umar belki yine yeşillenirim diye ama güneş artık ısıtmaz.

En az dalları kadar kuru bir umut, koca bir hiçin küçük bir parçasıdır aslında.

Ama daha iyi hissettirir hep, koca bir hiçin içinde olmaktansa kendi içindeki hiçliğe sığınmak.

Anıyı acıya dönüştüren büyük bir girdap ve nihayet anlar usul usul kalan,

günleri devirmek başka ve bambaşka bir şey yaşamak.


bottom of page