top of page

Dijitalleşmenin Gelecekteki Gözü; Akıllı Lensler


 

1950 yılında endüstri devriminin gelecekteki yeri tartışılırken, dünya toplumları kendilerini 1980’lerde internet kullanımının hızla yaygınlaşmasıyla teknoloji çağının nimetlerini kullanırken buldular. Ülkelerin sınırları kalktı, dijitalleşme ile tüm ülkeler birbirine daha yakın oldu ve dünya tam anlamıyla küçüldü.

Bilgisayarlar akıllı cep telefonlarına, akıllı cep telefonları akıllı saatlere ve kulaklıklara dönüştü. Gelecekte de bu küçülme devam edecek dijital ve dünyayı ceplerimizde ya da kolumuzda değil, akıllı lensler sayesinde göz bebeğimizde taşıyor olacağız.




Akıllı lens teknolojileri üzerinde çalışan Steve Sinclar akıllı lensleri şöyle tanımlanıyor; “Düşünün bir müzisyensiniz ve sözlerle notalar gözünüzün önünden akıyor. Ya da atletsiniz ve ihtiyacınız olan biyometrik bilgiler ve performansla ilgili farklı veriler yine gözünüzün önünde”

Columbia Üniversitesi’nde bu proje üzerinde çalışan Rebecca Rojas, akıllı lenslerin diyabet hastalarının glukoz seviyelerini ölçebileceğini söylüyor. Bu lenslerin daha ileri seviye ilaç alımları sunabileceğini, göz hastalıklarından kansere kadar teşhis ve tedavi konusunda yardım sağlayacağını belirtiyor.

Dahası havaya baktığınızda hava durumunu, arkadaşlarınızdan gelen anlık mesajları yaptığınız faaliyetleri bölmeden okuyabileceğiniz bir teknoloji sunulacak. Bununla birlikte akılı lensler ciddi bir güce sahip olacak. Sadece gözlerinizi kırparak fotoğrafları tıklama ve işlevlerini kontrol etme olanakları tanıyacak.



Tüm bunlar yıllardır izlediğimiz bilim kurgu filmlerinden bir sahne gibi gelse de teknolojinin geldiği bu noktayı görmek ve hastalara sağlaması muhtemel yararları izlemek gerçekten heyecan verici.



 


bottom of page