top of page

MİZANSEN UNSURLAR: LEON the PROFESSIONAL (SEVGİNİN GÜCÜ)

**Bu makale Leon the Professional (Sevginin Gücü) isimli filmin içeriği hakkında detaylı bilgi içermektedir.

 


Leon the Professional(Sevginin Gücü), 1994’de yayımlanan bir şekilci filmdir. Film, bir çok farklı ödüllere aday gösterilmiş ve 1995’de Golden Reel Ödülleri’nde (Golden Reel Awards) ‘En İyi Ses Düzenleme’ ödülünün yanı sıra 1996’da Çek Lion Ödülleri’nde (Czech Lion Awards) ‘En İyi Yabancı Film’ ödüllerinin ikisini kazanmıştır. Film endüstrisinde bir kaç pozisyonda uzmanlaşmış olan Paris, 1959 doğumlu Fransız yönetmen Luc Besson tarafından çekilmiştir. Bu film; gizem, drama ve korku gibi çeşitli türler içerir.


Leon the Professional üzerinden çeşitli hikayeler anlatılır. Uyuşturucu satıcılarının tetikçisi tarafından tüm aile bireylerinin öldürüldüğü ve çok genç yaşta büyümek zorunda kalan 12 yaşındaki Mathilda’yı görüyoruz. Ayrıca; Mathilda’nın yan dairesinde yaşayan ve emirlerini Tony adındaki bir çete üyesinden alan, filmdeki olaylar boyunca da Mathilda’nın hayatını kurtaran eski bir tetikçi Leon’u da keşfetmiş oluyoruz.


Her iki karakter arasında ortak kurulan yaygın zayıflık noktalar içeren bir ilişki de görmüş oluyoruz. Ayrıca; her iki karakter arasında ortak özellik görüyoruz, ki biri intikam arayışında.. Besson; Leon the Professional filminde bireylerin hayattaki belirli koşulların onları ne yapmaya zorladığına değilde kimliklerine göre görülmesi gerektiğini iddia ediyor.


Leon the Professional, çete tarafından ailesi öldürülen 12 yaşındaki komşusu Mathilda’nın hayatını kurtaran eski bir tetikçi hakkında olan film New York’ta geçiyor. Filmin olayları devam ederken, Leon’un, Mathilda’ya kendi kızıymış gibi sahip çıktığını ama nasıl “temizlikçi” olunuru öğretirken Mathilda’nın Leon’a aşık olmasını görüyoruz. Sonra da, Mathilda’nın intikam almada başarısız oluşunu ve acısının tümüne sebep olan çeteyi öldürdüğünü görüyoruz. Sonunda, Mathilda’yı çeteden korumaya çalışırken Leon, çete lideriyle birlikte kendisini de öldürüyor.


Leon the Professional değerlendirme girişimimde, yazı boyunca, filmin konusuyla bağlantılı ses ilkeleri, düzenleme teknikleri, fotoğrafçılık ve mizansen unsurları tartışacağım. Leon the Professional, hayatın kişiyi takmaya zorladığı maske nedeniyle değil; içsel benliği nedeniyle bir kişiye değer vermek olan tek bir ana tema altında farklı konuları ele alıyor. Bu film, babasının uyuşturucu ticareti yüzünden tüm ailesi öldürülen ve Leon adındaki eski bir tetikçi tarafından hayatı kurtarılan genç bir kız hakkında. Hem karakterler birbirine yardım ediyor, hem de ortak hedefleri olan intikam üzerinden bir ilişkiye kuruyorlar.


Filmdeki olaylar boyunca, yaş farklılıklarına rağmen her iki karakterin aynı zayıflıkları paylaştığını fark ediyoruz. Ayrıca; Leon’un çocukluğuna duyduğu özlemi görürken aynı zamanda da Mathilda’nın koruyucusu gibi davranmaya çalıştığını da görüyoruz. Mesela; bir çok sahnede Leon ve Mathilda’nın süt içtiğine şahit olmuşuzdur. Bu süt çocukluğu ifade ettiği için bir tetikçi olan Leon’un ne kadar insancıl ve saf olduğunu yansıtır. Bu ayrıca; sütün gıdayı ifade ettiği için de Leon’un Mathilda’nın güvende hissetmesini istediğini gösterir. Dahası, her iki karaktere eşlik eden bir bitki görüyoruz. Bu bitki, Leon’un içsel benliğini yansıtır; ölümsüzlüğe olan inancını, ruhunu ve gelecek günlere karşı umudunu yansıtır.


En iyi arkadaşının bu bitki olduğunu söyleyerek Leon bunu kanıtlamış oluyor zaten. Buna ek olarak; bu, izleyicilere tetikçi olmasına rağmen Leon’un çok ilgili olduğunu gösterir, çünkü; bitkinin her yaprağına bakar ve nereye giderse gitsin bitkiyi yanında götürür. Buna ek olarak; filmin olayları esnasında Mathilda ve Leon’un ilişkilerinin geliştiğini görüyoruz. Yönetmen, her iki karakter arasındaki kişisel mesafeyi bir karakter proksemik olarak kullanarak bunu gösteriyor. Ayrıca; Mathilda’nın Leon’a nasıl aşık olduğunu aktarmak için bazı sahnelerde samimi mesafeyi kullanmıştır. Mesela; restoran sahnesinde Mathilda, Leon’dan onu öpmesini isterken görebiliyoruz.


Karakterlerin ilişkileri gelişmeye devam ediyor ve filmin sonunda Mathilda, ailesini öldüren uyuşturucu satıcısı Stansfield’ı öldürmeye karar verdiğinde daha da güçlenmeye başlıyor. Standfield’ın çoğu sahnesinde, Besson, Stansfield’ın ne kadar güçlü olduğunu ve sinirine giden herkesi öldürebilme gücünün olduğunu göstermek için düşük açılar kullanmış. Ancak; Mathilda’nın Stansfield’ı öldürmeye çalıştığı sahnesine bakarsak, Mathilda’nın kırmızı bir şapka taktığını görürüz. Bu, Mathilda’nın güçlü ama aynı zamanda da tehlikeli bir durumda olduğu anlamına gelir, çünkü; kırmızı tehlikeyi sembolize eder. Daha sonra, Leon’un Mathilda’yı kurtardığını ve Leon ile Stansfield arasında bir gerilim belirmeye başlar.


Filmin son sahnesinde, Leon öldüğünde ve Mathilda, Leon’un çiçeğini bir okul bahçesine diktiğinde, bu sahnede baskın rengin yeşil olduğunu fark ederiz, ki bu, Mathilda’nın umudunu kaybetmeyeceğini ve Leon’u her zaman hatırlayacağını bildirir. Bu sahne bize, ne olursa olsun hayatın ilerlediğini fark etmemizi sağlar.


Besson, Leon the Professional filminde, filminin konusunu belirli bir biçimde iletmek için ışık tuttuğu belirli yönlere sahipti. Besson, filminde, kuş bakışı açısını defalarca kullanır, özellikle, merdiven sahnelerinde. Bu açı tiplerini karakterlerin hissettiği gizemli ruh hallerini yansıtmak için kullanır. İlk olarak; Mathilda’nın merdivenlerde oturuşunu kuş bakışı açısıyla gördüğümüzde sadece binada oturan bir çocuk diye düşünürüz. Bu sebeple, yönetmen, bizi kimsenin umursamadığı ve tüm aile üyeleri tarafından reddedilen bir karakterle tanıştırmak için bu tür açıları kullandı. Buna ek olarak; göz hizası açıları hikayeye dramatik ruh halleri eklemek için sıklıkla kullanılmış.


Dahası, çekim ve kamera proksemiksine geldiğinde, yönetmen, karakterlerin duygularını göstermek için yakın çekim kullanmaya odaklanmış. Bazıları, gözlerin ruhun aynası olduğunu söyler. Besson, filmin her karakterin kimliğini gözlerinde göstermekle ilgili temasını kanıtlamak için özellikle gözlere yakın çekim kullanarak bu alıntıyı filminde uyguluyor. Leon’un gözlüklerinde bir kaç yakın çekim görebiliriz, bu yakın çekimler bize Leon’un karanlık gizemli bir kişiliğe sahip olduğunu gösterir. Dahası, Besson, farklı ruh hallerini yansıtmak için farklı ana-ışık kullanmış. Mesela; sert şiddetli bir davranış kurmak için Leon ve Tony arasında geçen sahnelerde düşük ana-ışıkları kullanmış.


Besson, çoğu zaman Leon'a karşı parlak renkleri giydirerek Mathilda'ya hükmetme eğilimindedir. Yönetmen, Leon'u nasıl olumlu etkilediğini ve hissettiklerine tepki vermesini sağlamak için Mathilda'nın parlak renklerini seçer. Bu nedenle seyirci, Mathilda'nın hayatına dahil olması nedeniyle Leon'un insancıl olduğunu keşfeder. Ayrıca; iki ana karakter arasında ikili kompozisyon görüyoruz. Bu, hem birbirini yansıttığı hem de ortak kimlikleri paylaştığı anlamına gelir. Ayrıca; Mathilda'nın ayaklarından yüzüne kadar eğilmek gibi kullanılan birkaç kamera hareketi... Bu eğilme, yönetmen tarafından bizi çocuk gibi görünen karakterle tanıştırmak için kullanılmış, ancak; aslında intikamını alıp kendini savunabilmesi için nasıl “temiz” olunacağını öğrenmeye çalıştığını gördüğümüz için aslında bir yetişkin kadar güçlü olduğunu göstermek için kullanılmış.



Ancak; sahne ve tasarımlar söz konusu olduğunda çoğu zaman karanlık ve loş yerler görüyoruz. Örneğin; Tony'nin restoranında ambiyans karanlıktır ve bu da ciddi ve katı bir tutum yaratır. Oysa, Leon ve Mathilda bir oyun oynarken Leon'un arkasındaki duvar sarıydı, bu da neşeli bir ruh hali yaratmak için pozitiflik ve neşe anlamına gelir. Luc Besson, filminin hikayesine gizemli bir dramatik atmosfer katan sahne öğelerinde mizansen unsurları seçti. Filmler söz konusu olduğunda ses görseller kadar önemlidir.


Daha önce de bahsettiğim üzere Leon the Professional (Sevginin Gücü), En iyi Ses Kurgusu dalında 1995 yılında Golden Reel Ödülü almıştır. Film boyunca öyküsel olmayan seslerin sıklıkla kullanımını görüyoruz. Sting tarafından 1993 yılında yazılıp yayınlanan "Shape of My Heart" şarkısının tematik kullanımı bu duruma bir örnek olacaktır. Şarkının izleyici tarafından ekranda görülebilen bir kaynağı yoktur ve bu durum bu şarkıyı öyküsel olmayan ses haline getirir. Üstelik bu öyküsel olmayan seslerin kullanımı filmin dramatik modu ve olaylarınının aktarılması için vurgu yapmaktadır. Mesela; "Shape of My Heart" tema şarkısı filmin olaylarını özetlemektedir. Ayrıca; filmin Leon'un iyi niyetli yapısını filmin temasına uygun olarak "Çok yüzlerin adamı değilim, giydiğim maske bir tanedir (’m not a man of too many faces, the mask I wear is one)" sözleri ile yansıtır. Bu filmin son sahnesinde, şarkının kullanılması ile dramatik ve gizemli atmosfer de ekler. Tema şarkısı filmin akışını açık kılar ve karakterlerin para için çalışan kiralık katiller değil, sevdiklerini öldüren kişilerle yüzleştiklerini gösterir.


Üstelik şarkının sözleri bir kiralık katil olmasına rağmen Leon'un içten içe kötü biri olmadığını kanıtlar. Ayrıca; bizlere Leon'un gizemli ve sırcı karakterine ufak bir bakış verir. Filmde Leon'un Tony'e, ölmesi halinde bütün birikimini Mathilda'ya vermesini söylediği sahnede de gösterildiği gibi Leon'un para için çalışmadığını da söyler. Bu şarkı Mathilda'nın da adeta geçmişte yaşadığı olayların tekrarı gibi Leon'un geçmişte hissetiği acıyı çektiğine de değinir. Leon the Professional (Sevginin Gücü) film müzikleri şarkıların yanında, sessizlik, vokal ve çevresel sesleri de içerir. Bu sesler, filmde doğallık ve bağlantı hislerini derinleştirmek için görseller ile katmanlandırılmıştır.


Kurgu, bir editör tarafından seçilen parçaların yönetmen yardımı ile bir araya getirilmesine verilen bir isimdir. Bu yöntemde yönetmenin vizyonunu izleyiciye yansıtmak için bir editörün kullanabileceği farklı teknikler bulunmaktadır. Sylvie Landra tarafından kurgulanan Leon the Professional (Sevginin Gücü) filminde, kurgulama tekniği klasik ve devamlılık yöntemlerine dayatılmıştır. Landra filmin içeriğine bir katkı sağlamaması nedeniyle sahneler arası geçişler kullanmamıştır. Filmin başlangıcında Landra izleyiciye filmin lokasyonu dolayısıyla karakterin arkaplanı ile ilgili fikir sağlayacak bir sahne ile filmi açar. Burada Besson'un aynı zamanda 180-derece sahne prodüksiyonunu kullandığını ve bunun sayesinde konuşma sahnelerinde kurgu esnasında Landra'nın bundan yararlandığını görebiliriz. İstenen devamlılık kurgusunu sağlamak için Besson tarafından ekran yönü kullanılmıştır.



Sonuçlandırmak üzere, Leon the Professional (Sevginin Gücü) insanların dışarıdan görünüşleri değil, içsel kişilikleri ile nasıl algılanmaları gerektiğine dair bir mesaj verir. Besson filmin teması ve içeriğine uygun belirli mizansen unsurları uygulamıştır. Ek olarak ses ve kurgu unsurlarının görsellere eklenmesi ile oldukça tutarlı bir sonuç elde etmiştir. Leon the Professional'ın (Sevginin Gücü) içeriği Besson'un seçtiği konuya referans veren bitki, güneş gözlüğü ve bunun gibi sembolik elemanlar nedeniyle oldukça açıktır. En belirgin özelliklerinden biri olan kuş bakışı açının ve yakın çekimlerin kullanılmasıdır. Bütün bu elemanların bir arada oluşu bu filmin dramatik atmosferini yaratır.


 

bottom of page